
2025’in 44.cü gününün 00:32’sinden merhaba sayın okur. Bit artık 2025! Yılbaşına evimde girdim. Portakal yedim sanırım çok hatırlamıyorum. Uyandım işe gittim. Her şey bir gün öncesinin aynısıydı zaten standart hayatıma devam…
Buraya çok az yazmama rağmen her ay hostingini ödemek koyuyor be sayın okur. “Ee kapat o zaman” diyorsun ama işte bazen böyle gelip yazacak yer olsun istiyorum. Domaini de yeniledim. İte kaka bloğu iki yıllık yaptım ha. Bloğu biraz havalandırayım diye girdim. Güncellemeleri yaptım. Belki yeni tema düşmüştür diye bakınım ama göze hoş görünen bir tema bulamadım. Belki ileride bu temayı değiştiririm.
Ben neler yapıyorum? Her gün işe gidiyorum bk var sanki! Emekliliğime bir sene falan kaldı ya da bi tık fazla. Dizi film izliyorum. Dizi demişken The Night Agent dizisi mükemmelmiş. İlk sezonu boşlaya boşlaya izlemiştim. Demek pek beğenmemişim ama ikinci sezon fena ekşın ve merak ettiren bitirişler yapıyor. Ajan, devlet işleri vs. türde diziler seviyorsanız şans verin. The Night Agent Netflix’te…
Haydi kendinize iyi bakın. Ben ara ara gelir burada yazarım kimsenin okumayacağını, kimsenin yorum yapmayacağını bile bile! Ajitasyon onlayn 😀
Sağlıcakla…
Bu yazıya tepkin ne?
Merhaba sayın okur! Ben, izlediği diziyi yarıda bırakıp başka diziye geçen, kitap alıp aylar sonra okuyan, bir oyuna başlayıp yarısında bırakan standart bir kişiyim. Bu blogda; izlediklerimi, okuduklarımı, dinlediklerimi, oynadıklarımı ve zaman zaman saçma sapan konularda yazarım. Kahve severim ama çayı kıramam, sabahları zor uyanırım ama gece yazı yazmak için yaratıldığımı düşünürüm. Arada sırada teknolojiye, çoğu zaman saçma düşüncelere dalarım. Kendime not alanım gibi burası. Ama belki sana da dokunur diye paylaştığım şeylerle buradayım. Okuyorsan, muhtemelen aynı frekanstayız. Yazıları beğendiysen yorumlarda buluşup sohbet edelim.
YAZAR PROFİLİNİ GÖR




